PARANOYA 1 | YA GEMİ BATARSA

Aslında hepimizin özellikle belli şartlar altında, ciddi olmasada sürekli düşündüğü şeyler vardır efem. Fakat sebebi her zaman korku değildir, bazen insan sırf öyle bişey olsa ne olur, nasıl olur acaba tarzında düşünebilir; zaman zaman da ihtimallerimizi 2 kilo elma hesabı tarttığımız olur. Fantazide sınır yok nede olsa (o anlamdaki fantazi değil nan zapık)



Örneğin ben gemiyle yolculuk yapmayı çok severim, kendimi Kriskof kolomb ipnesi gibi hissettiğim zamanlar olur gemiyle Avrupa yakasına geçerken, böyle boynuma bi atkı, kafama bi kaptan şapkası, kıçıma altıma yapmışım gibi bi kot, elime bi pipo alıp bacağımın tekini geminin önüne dayasam, krifkof triplerine girip kaptana "rota bu yönde, burdan git la burdan" diye işaret etsem mi diye düşündüğüm olsa da pek hoş karşılanmayacağından vazgeçerim. Böyle antin kuntin şeyleri düşünürken gemiye bindiğimde aklıma hep gelen bişey vardır: "Ya gemi batarsa?!" Hacılar öncelikle belirtmeliyim ki bunu düşünme sebebim korku değildir, fakat sadece bi düşünürüm öyle, "acaba millet ne yapar ?, ortalık nasıl olur ?" falan diye. Genelde gözümde şu sahneler canlanır:

Hani gemiye bindiğinizde güvenlik yeleklerinin nerede olduğunu söyleyen gerizekalı ses kaydı vardır ya; hani şu hiçbi dediği anlaşılamayan meşhur adam gibi konuşan gerzek karı sesi... Ulen öyle anons mu olur arkadaş, her bindiğimde dinleyip anlayayım diyorum, çıkan ses hep şöyle oluyo: "Sayın yolhuloumıoz hahakemitmiizzz başlamıhhhht buluhnunnnmaktaaau can yeleklerini kapaopokl ahdında huleloölersiniz, iyi yohuluoluklar dileriz!" Öyle bişiki, sanki bu ses kaydını gemilerde kullanmak üzere kaydettirecek kişi bu sesi yapan kıza şöyle demiş: "Kızım ağzınla konuşma lan ağzınla konuşma manyah, çok anlaşılır oldu böyle, sil bunu, daya bakam dötünü mikrofona, heh böyle konuş işte". Hele aynı anonsu ingilizce yaptığı kısma hiç girmiyim, zannedersin kızın burnunda et var, hemde ne et, dana bacağı yada at eti... Muhabbetin buraya gelme sebebi şuydu, sırf bu yüzden gemi batıyo olsa içerdeki insanların %60ı can yeleği bulamayıp birbirine sarılarak boğulur. Denize düşenlerden bi kısmı yılana, bi kısmı hiç sevmediği kaynanasına (ki sanırım aynı şey), bi kısmı hiç tanımadığı adamın bacağına, bi kısmı da kol zannedip başka bişeylere işte...

2-3 tane aptal ufak bot oluyo gemilerin kenarında, olurda geminin donu yırtılıp içine su kaçmaya başlarsa birileri değerli kıçını kurtarsın diye. Her ne kadar öncelik çocuklarda, yaşlılarda, hamilelerde gibi görünse de gemi batacak olsa siz görün insanlardaki o bot aşkını reyizler. Şerefsizim o hamile kadını denize atıp, bot niyetine kullanıp üzerine binerek kürek çekenler olur. O çocukları denize atıp, teyzelere "La zaten gelmişin 80 yaşına deget!" diyip tekme sallayanlar olur. Demem o ki, söz konusu can olduğunda hacı dayı bile şeytana uydum diyip çoluğu çocuğu denize atar. Yine büyük çoğunluk boğuldu işte, al sana, addaaaaa gittik!

Bazende "ulen acaba batsa yaşayacak kadar yüzebilir miyim?" diye düşünürüm. Yani yüzme biliyom ama, sahil güvenliğin ne zaman geleceği belli olmaz, yada bi kefalin gelip kıçımızı kemirmeyeceği ne malum. Ulen ben öyle bahtsız adamım ki, denize düşsem, büyük beyaz balina çıkıp yutar beni, millet şaşkına döner Türkiye'de balinanın ne işi var diye. Ama emin ol olur reyiz, söz konusu bensem, dar mayosuyla Poseidon bile çıkar denizden, yanındaki kişnek deniz kızlarıyla cilveleşerek...

Başlığın Paranoya 1 diye başlama sebebine gelince, hepimizin düşündüğü ama yazmadığı, böyle antin kuntin paranoyaları zaman zaman yazarak makara kukara yapmayı, "anaaa bunu bende düşündüydüm ya la" diyenlerle bi araya gelip deli gömleği hediye etmeyi düşünüyom efem.

YAZILARIN TELİF HAKKI ABDULLAH KARA'YA AİTTİR.ÇALINMASI VE KOPYALANMASI 5846 SAYILI FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNUNUN 81.MADDESİ İTİBARİYLE YASAKTIR !